ZİNCİRLERİMİZDEN BAŞKA KAYBEDECEK NEYİMİZ KALDI? TEKEL DİRENİŞİNİN YANINDAYIZ
İnsanca yasamak için emek harcarken artık hayatta kalmak için caba harcar hale geldik! Bize ait olan her şey bir bir elimizden alınıyor. Sefaletini, çilesini, cefasını çektiğimiz, hepimize ait olan yaşam alanlarımız yıkılıyor, okullarımız, hastanelerimiz, fabrikalarımız, satılıyor, toprağımız yağmalanıyor, ürünlerimiz yok pahasına elimizden alınıyor, suyumuz şirketlere pazarlanıyor, iş güvencesinden, sağlık güvencesinden yoksun bırakılıyoruz. Her alanda, her yerde benzer kaygılarla yeni bir mücadele başlıyor her gün... Kentsel dönüşüm dene dene evleri yıkılan yurttaşın mücadelesi, topraklarına bulaşacak zehri istemeyen köylünün mücadelesi, sendikalı oldukları için işlerinden olan, fabrikalarının özelleşmesine karşı çıkan işçilerin mücadelesi... Hepsinin özü aynı yerde birleşiyor. Ve günlerdir Tekel işçilerinin haklı mücadelesini izliyoruz. Tekel işçileri işlerine ve emeklerine, sahip çıkıyorlar. Biliyoruz ki Tekel işçilerinin mücadele ettiği mantık, evlerimizi başımıza yıkan, hastanelerimizi alışveriş merkezine çeviren, okullarımızı rantçılara satan, eczaneleri markete çevirmek isteyen, suyumuzu şirketlerin ellerine bırakan, toprağımızı kirleten, yemeğimizi zehirleyen mantığın ta kendisi. Bugün bu mantığa karşı herkesin bir araya gelmesi, mücadelenin zeminini daraltmaması gerekmektedir. Sendikalarımızın da işçinin, emekçinin, çalışan sınıfların yanında olarak her gün karşımıza çıkan zorluklarla mücadele etmesi bir zorunluluktur. Bir sendikanın meşruiyeti emek mücadelesi veren işçinin yanında olarak mücadeleye güç katmaktan geçer. Meşru bir sendika bize türlü şekillerde zulmeden bu zihniyetin yanında durarak bizlere ihanet edemez. Tekel işçisinin bir ayı aşan direnişi toplumun diğer tüm kesimlerine de kararlı mücadeleyi öğretiyor. Şimdi sıra, tüm yıldırma ve yalnızlaştırma çabalarına karşı onurlu bir şekilde direnen, sonuna dek “mücadeleye devam” kararı alan tekel işçisinin direnişini yurt geneline yaymakta. Tekel demek on yıllardır süren serbest piyasacılığa, özelleştirmeye, işsizliğe ve yoksulluğa karşı insanca bir yaşamı savunmak demektir. Yıllardır mahallelerimiz, okullarımız, hastanelerimiz, kamu arazilerimiz, toprağımız, suyumuz ve sağlığımız için mücadele veren bizler, emeğiyle insanca yaşamak için mücadele veren Tekel işçilerinin yanındayız. Mücadele ediyoruz, çünkü halkın olanı savunuyoruz. Mücadele ediyoruz, çünkü emeğe değer veriyoruz. Mücadele ediyoruz, çünkü bunca yıllık tarihi ve birikimi yağmalamayı kendilerine hak görenleri istemiyoruz. Bu nedenlerle de Tekel İşçileri’nin “genel grev genel direniş” çağrısının yanındayız. Türk-İş’in bu haklı talebi yerine getirmesi için de mücadele edeceğiz. Tüm duyarlı halkımızı da Türk-İş sendikasına genel grev, genel direniş çağrısı içeren dilekçeler göndermesini talep ediyoruz.Birlikte insanca bir yaşam için.....
YUKARIDA YAZILANLAR ORTAK BİR METİN BİZ BURSA ANARŞİST KARNAVAL OLARAK TEKEL İŞÇİLERİNİN VE DÜNYA İŞÇİLERİNİN YANINDAYIZ...REFORMİST TÜRK-İŞ HEMEN ŞU ANDA GENEL GREV İLAN ETMELİ...UNUTMASIN Kİ ORASI İŞÇİLERİN SENDİKASI-SENDİKA AĞALARININ SENDİKASI DEĞİL-BUGÜN TÜRK-İŞİ İŞGAL EDEN İŞÇİ SINIFI YARIN O SENDİKAYI KAFALARINA DA YIKAR...
İnsanca yasamak için emek harcarken artık hayatta kalmak için caba harcar hale geldik! Bize ait olan her şey bir bir elimizden alınıyor. Sefaletini, çilesini, cefasını çektiğimiz, hepimize ait olan yaşam alanlarımız yıkılıyor, okullarımız, hastanelerimiz, fabrikalarımız, satılıyor, toprağımız yağmalanıyor, ürünlerimiz yok pahasına elimizden alınıyor, suyumuz şirketlere pazarlanıyor, iş güvencesinden, sağlık güvencesinden yoksun bırakılıyoruz. Her alanda, her yerde benzer kaygılarla yeni bir mücadele başlıyor her gün... Kentsel dönüşüm dene dene evleri yıkılan yurttaşın mücadelesi, topraklarına bulaşacak zehri istemeyen köylünün mücadelesi, sendikalı oldukları için işlerinden olan, fabrikalarının özelleşmesine karşı çıkan işçilerin mücadelesi... Hepsinin özü aynı yerde birleşiyor. Ve günlerdir Tekel işçilerinin haklı mücadelesini izliyoruz. Tekel işçileri işlerine ve emeklerine, sahip çıkıyorlar. Biliyoruz ki Tekel işçilerinin mücadele ettiği mantık, evlerimizi başımıza yıkan, hastanelerimizi alışveriş merkezine çeviren, okullarımızı rantçılara satan, eczaneleri markete çevirmek isteyen, suyumuzu şirketlerin ellerine bırakan, toprağımızı kirleten, yemeğimizi zehirleyen mantığın ta kendisi. Bugün bu mantığa karşı herkesin bir araya gelmesi, mücadelenin zeminini daraltmaması gerekmektedir. Sendikalarımızın da işçinin, emekçinin, çalışan sınıfların yanında olarak her gün karşımıza çıkan zorluklarla mücadele etmesi bir zorunluluktur. Bir sendikanın meşruiyeti emek mücadelesi veren işçinin yanında olarak mücadeleye güç katmaktan geçer. Meşru bir sendika bize türlü şekillerde zulmeden bu zihniyetin yanında durarak bizlere ihanet edemez. Tekel işçisinin bir ayı aşan direnişi toplumun diğer tüm kesimlerine de kararlı mücadeleyi öğretiyor. Şimdi sıra, tüm yıldırma ve yalnızlaştırma çabalarına karşı onurlu bir şekilde direnen, sonuna dek “mücadeleye devam” kararı alan tekel işçisinin direnişini yurt geneline yaymakta. Tekel demek on yıllardır süren serbest piyasacılığa, özelleştirmeye, işsizliğe ve yoksulluğa karşı insanca bir yaşamı savunmak demektir. Yıllardır mahallelerimiz, okullarımız, hastanelerimiz, kamu arazilerimiz, toprağımız, suyumuz ve sağlığımız için mücadele veren bizler, emeğiyle insanca yaşamak için mücadele veren Tekel işçilerinin yanındayız. Mücadele ediyoruz, çünkü halkın olanı savunuyoruz. Mücadele ediyoruz, çünkü emeğe değer veriyoruz. Mücadele ediyoruz, çünkü bunca yıllık tarihi ve birikimi yağmalamayı kendilerine hak görenleri istemiyoruz. Bu nedenlerle de Tekel İşçileri’nin “genel grev genel direniş” çağrısının yanındayız. Türk-İş’in bu haklı talebi yerine getirmesi için de mücadele edeceğiz. Tüm duyarlı halkımızı da Türk-İş sendikasına genel grev, genel direniş çağrısı içeren dilekçeler göndermesini talep ediyoruz.Birlikte insanca bir yaşam için.....
YUKARIDA YAZILANLAR ORTAK BİR METİN BİZ BURSA ANARŞİST KARNAVAL OLARAK TEKEL İŞÇİLERİNİN VE DÜNYA İŞÇİLERİNİN YANINDAYIZ...REFORMİST TÜRK-İŞ HEMEN ŞU ANDA GENEL GREV İLAN ETMELİ...UNUTMASIN Kİ ORASI İŞÇİLERİN SENDİKASI-SENDİKA AĞALARININ SENDİKASI DEĞİL-BUGÜN TÜRK-İŞİ İŞGAL EDEN İŞÇİ SINIFI YARIN O SENDİKAYI KAFALARINA DA YIKAR...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder